Birleşmiş Milletlerin 1982 yılında kabul ettiği 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, bugün üye 192 ülkesinde de etkinliklerin yapıldığı bir haftadır. Bu hafta, bir kutlama haftası değil, bütün kesimleriyle toplumu harekete geçirme haftasıdır. Engelliler haftasında, geçmiş yıl ve yıllarda ulaşılan ve ulaşılamayan hedefler incelenir, bu hedeflerin tekrar planlanması yapılır.
Engelli bireylerin sosyal, ekonomik ve politik yönlerden karşılaştıkları engellerle ilgili çalışmaların planlanmasında, yürütülmesinde ve gerçekleştirilmesinde, hepimizin bir görevi vardır. Engelli bireylerin hayatın tüm alanlarında eşit haklara sahip olması için yapılması gerekenler, onlara tanınan ayrıcalıklar değildir. Bu haklar onlara yardım niyetinde de değildir. Toplumu oluşturan her bireyin sahip olması gereken doğal haklardır.
Gerçek Engel Nedir?
Engel kelimesi farklı kaynaklarda biraz da olsa birbirinden farklı anlamlara gelmektedir. Türkiye Engelliler Spor yardım ve Eğitim Vakfı’na ( TESYEV) göre ‘’ Anatomik, fizyolojik, psikolojik ve sosyal bozukluklar sonucunda bireyin etkinliklerinde kalıcı azalma ya da kayıptır.’’ Amerikan Psikoloji Derneği’ne (APA) göreyse engel ‘’Belirli bir kişiye bağlı bir durum ya da niteliktir. Engel, insanlar tarafından gündelik yapılan aktivitelerin ( yürümek, konuşmak, okumak, öğrenmek gibi) bir şekilde kısıtlı olmasıdır. ‘’ Türk Dil Kurumuysa engeli ‘’ Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap’’ olarak tanımlamaktadır. Engelli bireyler için, tüm bu tanımlar, hayatlarının her gününde karşılaştıkları durumlara dönüşmektedir. Bunun birincil sebebiyse, hakları olan toplumsal erişimlerinin kısıtlanmasıdır.
7 Temmuz 2005’te Resmi Gazete’ de yayımlanarak kabul edilen 5378 Sayılı kanuna göre;
f) Erişilebilirlik: Binaların, açık alanların, ulaşım ve bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin, engelliler tarafından güvenli ve bağımsız olarak ulaşılabilir ve kullanılabilir olmasını ifade eder. *Madde 3- (Değişik:6/2/2014-6518/63 md.)
Bu ve benzeri kanunların kabulünün hayatın her alanında görülmesi için yapılacak pek çok şey vardır. Engelli olmayan bireylerin, engelli bireylerin hakları hakkında bilinçli ve katılımcı olması bunların başında gelebilir. Çünkü bu bilince sahip bir birey, engelli bireylerin hak ihlallerini tespit ederek, kaldırılmalarında aktif rol alabilir. Herkes için erişilebilirlik düşüncesini, ‘’Bir gün biz de engelli olabiliriz.’’ düşüncesinden hareketle savunmamalıyız. Çünkü bu yine kendimiz için olmasını istediğimiz bir koruma yöntemi olur. Oysa bu bireysel bir haktır. Var olma hakkıdır. Eğer düşüncemizdeki bu engeli kaldırırsak, toplum, hem mimari yapısıyla hem de sosyal yapısıyla değişecektir. Böylece de engelli bireylerin rahatça yaşayabileceği bir toplum haline gelecektir.
‘’Ben Tek Başıma Ne Yapabilirim Ki?’’ Diye Mi Sordunuz?
İyi ki sordunuz. Çünkü bu sorunuzun pek çok cevabı var. Toplumun hangi kesiminde, hangi koşullarda olursak olalım, yapabileceğimiz bir şey vardır. Bizler bilinçli olduğumuzda, davranışlarımızla bunu gösterebiliriz. İşte bunlardan birkaçı:
Rampa Önüne Park Etmek Mi? Olmaz Öyle Şey!
Günlük hayatta pek çok kişi bu manzaraya bakıp işine dönebilir. Ama engelli bir birey için bu bir engeldir. Eğer biz bu engeli görüp, boş verirsek, o engelin orada kalma süresini uzatmaya yardım etmiş oluruz. Çünkü düzeltmediğimiz her engel, yerini sağlamlaştırır. Oysa yetkili yerlere bu durumu bildirmeli ve engeli koyan kişiye durumu açıklamalıyız.
İlk Kez Gördüğümüz Engelli Birey Askerlik Arkadaşımız Değildir
Toplu taşımada, sokakta veya sosyal bir ortamda karşılaşılan engelli bireye kişisel sorular sormak, o bireyin özel hayatına karışmaktır ve doğru değildir. Engelli bireylere yardım etmeden önce, onlardan izin almalı, yardıma ihtiyaçları olup olmadığını doğrulamak zorundayız. Onların izni, haberi olmadan onlara dokunmamalıyız. Ayrıca engelli bireye küçük bir şekilde yardım etsek bile, bu bize özel sorular sorma hakkı vermez. Zaten unutmayalım ki, o küçük yardımın nedeni, engelli bireylere hakları olan toplumsal eşitliğin sağlanmamasıdır.
Lafla Peynir Gemisini Yürütemeyiz
10-16 Mayıs Engelliler Haftası gibi belirli haftalarda ya da günlerde bilinçli olmak, davranışlarımıza dikkat etmek, ne yazık ki kalıcı değişimlerin karşısındaki en büyük engeldir. Engelli bireylere, yasal yollarla, sosyal farkındalıkla haklarını kazanmalarında destek olmalıyız ki, yılda sadece bir hafta değil, hayatları boyunca sokağa rahat bir şekilde çıkıp, engelsiz bir şekilde yaşayabilsinler.
TURKISH4 OLARAK, BU ENGELLİLER HAFTASININ HEPİMİZ İÇİN BİLİNÇLE HAREKETE GEÇMEYE BİR BAŞLANGIÇ OLMASINI UMUYOR, HERKES İÇİN EŞİT BİR DÜNYA DİYORUZ!
Çevrenizde gördüğünüz engelleri bildirerek harekete geçebileceğiniz uygulama için lütfen tıklayınız:
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.asoundfiction.engelbildir&hl=tr
Yazının İngilizce çevirisi okumak için tıklayınız
Kaynakça
https://www.mevzuat.gov.tr/
engelsizbilişim.org
apa.org
tesyev.org
sozluk.gov.tr
Yazan: Esra Nur Elmas